Coğrafyamız
RakkaÂ’dan mektup
IŞİD'in kontrolündeki Rakka’da yaşayan bir aktivist, Al Jazeera’ye yazdığı mektupta "Rakka’daki günlük yaşam, siyah giyinmiş maskeli adamların gardiyanlık yaptığı büyük bir hapishaneye benzedi" ifadelerini kullandı.
Suriye’nin Rakka kenti, 2014'ün Ocak ayında Irak Åžam Ä°slam Devleti’nin (IŞİD) kontrolüne geçti. Bir zamanların hareketli kenti, artık insanların baskı altında yaÅŸadığı bir yer haline geldi. Sokak gösterileri iç savaÅŸa dönüşürken Rakka'ya taşınan bir Suriyeli, IŞİD kontrolü altındaki kentte yaÅŸamı anlattı:
“Garib Umavi, kendime taktığım ve sosyal medya hesaplarımda kullandığım bir isim. Rakka’dan Deyr Ez Zor’a, Suriye’nin doÄŸusunun kontrolünün IŞİD’e geçmesinden sonra hayatlarımız ebediyen deÄŸiÅŸti.
Rakka’daki günlük yaÅŸam, siyah giyinmiÅŸ maskeli adamların gardiyanlık yaptığı büyük bir hapishaneye benzedi. ÇoÄŸu zaman sabahları tepemizden geçen savaÅŸ uçaklarının sesleriyle uyanıyoruz. Ä°nsansız hava araçları kentin semalarından hemen hemen hiç ayrılmıyor. IŞİD’in kente döşediÄŸi uyarı sirenleri de onlara eÅŸlik ediyor.
Rakka’nın çocukları artık bombardımanlardan korkmuyor. Ãœzerimizden geçen savaÅŸ uçağının cinsini ve rejime mi, Rus ordusuna mı, yoksa ABD öncülüğündeki koalisyona mı ait olduÄŸunu ayırt edebilmeye baÅŸladılar.
Kadınlar artık ilk zamanlardaki gibi savaş uçaklarının sesini duyunca çığlık atmıyor. Kentimize kimin yeni geldiğini, savaş uçaklarının seslerini duydukları zaman yüzlerindeki panik, korku ve endişe ifadelerinden anlayabiliyoruz.
Her gün evden çıkıp Rakka sokaklarında dolaşıyorum. Korku, endiÅŸe ve bıkkınlıkla IŞİD’in kentteki vahÅŸetini belgelemeye çalışıyorum. IŞİD yakın arkadaÅŸlarımdan birini Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) için casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklayıp öldürdükten sonra, örgütün yaptıklarını belgelemeye baÅŸladım. IŞİD kontrolündeki bölgelerde yaÅŸananlar hakkında haberler yapmaya baÅŸladım; tutuklamalar, çarmıha germeler ve recm gibi pek çok ihlale yer verdim.
SavaÅŸ ya da bazılarının ifadesiyle Esed diktatörlüğüne karşı devrimden önce, [Suriye’deki] Fırat Ãœniversitesi’nde ziraat mühendisliÄŸi öğrencisiydim. Vaktimi, diÄŸer Suriyeli gençler gibi geçiriyordum. Futbol ve yüzme gibi hobilerim vardı, birileriyle flört etmeyi severdim. Mart 2011’de devrim baÅŸ gösterince, Suriye’nin doÄŸusundaki Deyr Ez Zor’da barışçıl protestolara katılmaya baÅŸladım.
Barışçıl gösteriler yaklaşık üç ay sürdü. Kentin ana meydanındaki göstericilerin sayısı 500 bine ulaştı. Rejim güçleri, göstericilere sert davranmaya başlayarak pek çok genci hedef aldı. Kentte yaşayanlar sivil itaatsizlikle yanıt verdi. Barikatlar kurdular ve kentteki ulaşımı engellediler. Bu, hükümet güçlerinin tanklar, ağır makineli silahlar ve kara askerlerini konuşlandırmasına yol açtı.
Bu sırada, ailemle birlikte Deyr Ez Zor’dan daha iyi durumda olan Rakka’ya gittik. Çünkü Suriye hükümetinin vahÅŸi bombardımanı ve muazzam baskısından korkuyorduk. Ãœniversiteye geri dönmeye çalıştım. Ancak bir arkadaşımdan aldığım mektup, beni ÅŸoke etti ve geleceÄŸimi kararttı. Mektupta ‘Siyasi nedenlerden dolayı üniversiteyle iliÅŸiÄŸin kesildi’ yazıyordu. Arkadaşım iliÅŸik kesme kararıyla ilgili daha fazla bilgi vermedi. Bu kararla birlikte, çalışmalarıma devam etme hakkımı kaybettim. Hâlâ üniversiteye geri dönme hayalleri kuruyorum.
2013 Martında ÖSO, El Nusra savaşçılarının da yardımıyla Rakka’yı hükümet güçlerinden kurtardı. Bu ittifak daha sonra bozuldu. Olaylar çabuk tırmandı. 2014 baÅŸlarında IŞİD, daha sonra çekilen ÖSO savaşçılarıyla ÅŸiddetli çatışmalar yaparak kentin kontrolünü ele geçirdi. IŞİD, merkezinde siyah bayraklarını yükseltmeye baÅŸladı. Pek çok kiÅŸiyi tutukladılar. Kendi ‘Ä°slam Devleti’ni kurmak için Suriye ulusal kimliÄŸiyle alâkalı her ÅŸeyi alt etmeye baÅŸladılar.
IŞİD, Suriye hükümetine benzer bir ÅŸekilde, tutuklamalar ve katliamlarla kendi sözde devletini kurdu. Ancak IŞİD’in suçlarının vahÅŸiliÄŸi, rejiminkini geçti. Çarmıha germeye, el kesmeye, recme ve halkın ortasında kırbaçlamaya baÅŸladılar.
IŞİD, sigara içilmesine karşı katı kurallar koydu. Sigara içerken yakalananlara, ilk seferde toplum içinde 40 kırbaç vuruluyor. İkinci seferde ise kırbaçla birlikte hapis cezasına çarptırılıyorlar. Üçüncü sefer yakalanırlarsa kırbaçlanıyorlar, para cezası kesiliyor, hapse atılıyorlar ve sürgüne gönderiliyorlar.
Son zamanlarda tutuklamalar arttı. Çoğunlukla sigara içen, dar pantolon giyen ve sakallarını traş eden gençler hedef alınıyor. Kadınlar için en fazla yapılan suçlama, geleneksel İslami giyime aykırı davranmak.
Durumun kötüleÅŸtiÄŸini gördükçe, deneyimli aktivist ve gazetecilerle birlikte Ses ve Görüntü isimli bir proje baÅŸlattık. Suriye savaşındaki bütün silahlı grupların insan hakları ihlâllerini belgeliyoruz. Medya ve belgeleme olmak üzere iki alanda çalışan bu proje, IŞİD’in kontrol ettiÄŸi bölgelerdeki insanlar için bir ses.
Ben medya kısmında çalışıyorum. Amacımız ihlaller nerede olduysa ya da olacaksa, onların görüntüsünü ele geçirmek. Görüntüyü kendimiz de çekebiliriz, gizlice bir yerlerden de edinebiliriz. Bunları daha sonra sayfalarımızda paylaşıyoruz. Yaptığımız iş tehlikeli. Bu bilgileri almak için neler yaptığımızı anlatamam. Bu bizi ciddi sıkıntıya sokabilir.
IŞİD’in ihlâlleri korkunçtan da öte… Bazı insanlar bu gerçeÄŸi tamamıyla göz ardı ediyor.Rakka’da IŞİD’in tutukladığı masum sivilleri merak eden yok.
IŞİD’in bütün ihlâllerini gözler önüne serme azmiyle iÅŸimize devam ediyoruz. Bu, bizden korkuyu alıyor. Bir gün yaptığımız iÅŸin bizi özgürleÅŸtireceÄŸini ve IŞİD’i adalet önüne çıkartacağını umuyoruz. Bu, bizim dünyaya göstermek istediÄŸimiz ÅŸey.”
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.